ATATÜRK için ALLAH’ a borçluyuz.
TÜRKİYE için ATATÜRK’e borçluyuz.
Evet, bu iki borcumuzu iyi bilelim.
Türk ulusu iki defa borçludur. Hem Allah’a, hem Atatürk’e…
İster Mustafa deyin, ister Kemal deyin hiç fark etmez. Atatürk gibi bir dehayı bize bahşettiği için Allah’a binlerce defa şükrederek, borcumuzu ödemeliyiz.
İster vatan deyin, ister yurt deyin hiç fark etmez. Türkiye gibi bir ülkeyi bize armağan ettiği için Atatürk’e borçluyuz. Bu borcu ödemenin yolu; ne şükran, ne de teşekkürdür.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borcumuzu ödemek demek; onun ilkelerine bağlı kalmak, fikirlerini iyi anlamak ve onu iyi tanımak demektir. Bu borcu ödemenin yolu budur.
Kurduğu Laik ve Demokratik Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkanlar ve devrimlerini yaşatmak için çaba sarf edenler, ona olan borcunu ödemiş olurlar. Bunu yapmanın yolu; modern dünyaya yüzümüzü dönmek ve onun aydın düşüncelerini benimsemektir.
Ulus olarak bir şeyi hiç beceremediğimizi kabul edelim. O da; dahi insanlarımıza nasıl sahip çıkacağımız hususudur. Bu eksikliğimiz nedeniyle, yüz yılın en büyük lideri olduğunu bütün dünyanın kabul ettiği Atatürk gibi bir dâhiye nasıl sahip çıkılacağını bilemiyoruz.
Kim ne derse desin o bir Atatürk’tür. Türk ulusunun yüreğine altın harflerle kazınmıştır. Hiçbir çaba bu değerinden en ufak bir şey kaybettiremez. O, özel hayatıyla da baş tacımızdır. Her geçen gün kalbimizdeki yeri daha da sağlamlaşmaktadır, öyle de devam edecektir. Çünkü o Atatürk’tür ve yüz yılın dâhisidir.
Tüm dünyanın önünde saygı ile eğildiği böyle bir insana sahip olan Türk ulusuna yakışan; bir dâhiye sahip olmanın ağır başlılığı ile davranmak ve başka ulusların dâhilerine davrandığı gibi davranmaktır.
Onu fikirleriyle tanımaktır.
Onun düşüncelerini benimsemektir.
Onun eserlerine sahip çıkmaktır.
Çünkü o,
Tüm ulusların hayıflanarak kabul ettiği askeri ve siyasi bir dehadır.
Onu bize lütfettiği için Allah’a olan borcumuz bir yana, kendisine olan ve bitmez tükenmez borcumuzu ödemekteyiz ve ödemeye de devam edeceğiz.
Emanet ettiği laik demokratik Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkarak, ilke ve devrimlerini yaşatarak...