ATATÜRK CUMHURİYETİ 

                    Bir sanatçı kendi eserlerinden hiç birini bir diğerinden ayırıp da kolay kolay “bu benim en büyük eserimdir.” Demez. Ozan, türkülerinin hepsini aynı coşkuyla söyler. Ressam, yaptığı resimlerin birini diğerinden üstün tutmaz. Yazar, hiçbir kitabını diğerinden üstün görmez. Mimar, inşa ettiği yapıtların birini diğerinden ayırmaz. Şair aynı, heykeltıraş aynı, bestekâr aynı… Özellikle sorsanız dahi, “onlar benim çocuklarımdır, birini diğerinden farklı görmem mümkün değildir.” diye yanıt alırsınız.

              Peki, Atatürk’e, “CUMHURİYET BENİM EN BÜYÜK ESERİMDİR.” Dedirten gerçek nedir? Biri birinden değerli, biri birinden paha biçilmez eserleri olan bir sanatkârın, sanatçı psikolojisini aşıp, birini ayrıcalıklı kılmasının sebebi nedir?  Ülkesinde biri birinden önemli işler başaran Dünya çapında bir büyük liderin CUMHURİYETİ diğer eserlerinden daha büyük görmesinin sebebi nedir? Kurtuluş savaşı gibi bir zafer, az mı önemli eserdir? Türk Ulusu’nun bağımsızlığından daha büyük bir eser olabilir mi? Hal böyle iken; Mustafa Kemal Atatürk’e, ‘Cumhuriyet benim en büyük eserimdir.’ Dedirten gerçek nedir? Ve bu eserin bilinen cumhuriyetlerden farkı nedir?

          Literatür tanımlarında; “Cumhuriyet adı verilen yönetim biçimi, yöneticilerin göreve getirilmesinde, hükümdarlık adı verilen veraset yönetimini reddeder. Halk, yönetimini beğenmediği yöneticileri, belli aralıklarla yinelenen seçimlerde değiştirebilme olanağına sahiptir. Cumhuriyet, yönetenleri siyasal bakımdan halka sorumlu duruma getirir. Yönetilenleri tebaa ve kul olmaktan çıkarıp vatandaşlık konumuna yüceltir.” Der. Bu özellikler, bir yönetim biçimi olup bütün cumhuriyetlerde mevcuttur.

            Oysa;

             ATATÜRK CUMHURİYETİ, diğer birçok ülkede olduğu gibi sadece bir yönetim biçimi olmayıp, halkın YAŞAM BİÇİMİ özelliklerini de birlikte içermektedir.    

             Bu özellikler;

              Demokrasi, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, seçme ve seçilme haklarının varlığı, kadın erkek eşitliği, çağdaş eğitimin okullarda yapıldığı bir Türkiye, gençliği ön plana çıkaran bir anlayış, çocukların önemsendiği, yaşlıların korunduğu ve herkesi kucaklayan çağdaş bir cumhuriyet anlayışıdır.

            Zaten Atatürk’e dil uzatanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim biçimine çok da itiraz etmiyorlar. İtirazlar, diğer ülkelerde bulunmayıp sadece Atatürk Türkiye’sinde bulunan yaşam biçimlerinedir. Kadın haklarınadır, modern giyimedir, çağdaş eğitimedir, duyarlı toplumadır, aydın düşünceyedir.       

           Bu ülkenin yılmaz bekçileri olan bizlerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin hem YÖNETİM, hem de YAŞAM BİÇİMİ anlayışını, Atatürk’ün anlattığı gibi iliklerimize kadar özümsemiş olduğumuzu herkes çok iyi bilmelidir.

             Ve bilinmelidir ki; 

           Atatürk’ün, “BENİM EN BÜYÜK ESERİMDİR.” Demesine sebep teşkil eden ve diğer cumhuriyetlerden ayıran ‘yaşam biçimi’ farkıyla, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ ni nice yıllarda coşkuyla kutlayacağız.

               Atatürk’e layık olarak, Atatürk’ün istediği gibi…

   [email protected]

  http://www.songuldundar.com