ÜLKÜCÜ İRADE “GÖNDERMEDEN “GİT

1 Kasım Milletvekili Genel Seçimleri Ülkemiz ve Milletimize hayırlı olsun. Demokrasi sandıktan çıkan her türlü sonucu olgunlukla karşılamak ve saygı göstermek rejimidir.

Ak Parti tüm Ülkelerin rekorunu kırarak dördüncü kez “TEK BAŞINA İKTİDAR” oldu. Dünyada ikinci bir örneği yok. Takdir etmemek mümkün değil. Bana “nasıl oldu bu sonuç?”diye soracak olursanız;
7 Haziran Seçimlerinden sonra bir yazı yazmış ve şöyle demiştim” Halk; Ak Parti’nin tek başına tekrar iktidar olmasını istemedi. Muhalefet Partilerine UZLAŞIN dedi. Bu mesajı alamayan, sandığın ne dediğini iyi okumayan Partiler ilk seçimde halk tarafından en ağır biçimde cezalandırılacaktır”. İşte 1 Kasım sonuçları ortada. Halk “madem mesajıma itibar etmediniz, kredinizi geri çekiyorum “deyip   Ak Parti’ye tam yetki verdi.

Dün CHP’li bir vatandaş ile sohbet ediyordum. “Eşim kalça protezi ameliyatı geçirdi. Oy kullanmaya sedye ile gitmesi lazım. Nereye müracaat ettiysem muvaffak olamadım. Aklıma, Ak Parti’nin “hasta ve yaşlılarınızı sandığa götürelim “irtibat telefonu geldi. Aradım ve durumu izah ettim. On dakika sonra evdeydiler. Onlara oy  vermeyeceğimizi  biliyorlardı. Buna rağmen bizi sandığa götürdüler. Şimdi Ak Parti Teşkilatları ile birlikte bu iktidarı hak etmiyor mu?” dedi.

Bundan beş ay önce MHP herkesin ikinci Partisiydi. Her tabanda sempatisi vardı. Sayın Bahçeli’nin MYK’yı toplayıp istişare etmeden peşpeşe yaptığı fevri açıklamalar, halk arasında “Ya ne yapmak istiyor bu adam?”şeklinde soru işaretleri bıraktı. Adı “Mr.No” ya çıktı. Belki tüm politikası doğruluk üzerineydi ama Halk’a bunu izah edip Halkı ikna etmeyi beceremedi. Davranışının ve kararlarının sebep ve sayiklerini ortaya koyamadı. Bir yazımda “eğer MHP bu tutumunun gerekçelerini halka iyi anlatamazsa çok büyük hüsrana uğrar” demiştim.

Seçim akşamı milyonlarca insan “Bahçeli istifa edecek mi?” diye sordu birbirine. Bana soranlara “gereğini yapacağına inanıyorum” dedim. Ama gördüm ki politikacılar farklı ruh hallerine sahip. “Görevimin başındayım” dedi iyi mi?

Sayın Bahçeli, bu davanın en önemli taşlarından birisiniz. Önemli olan “DAVA” dır.  Dava kimin yüzünden  sekteye uğruyorsa O’nun gereğini yapması lazım. Demokrasilerde “İstifa Müessesi” en onurlu davranıştır. Bu yolu tercih edenler hep gönüllerde engin bir yere sahip olmuştur. Aslında Size açık bir mektup yazmayı düşünmüştüm.

Bu gün bir açıklama yaptınız ve şöyle dediniz” “Ülkücü hareket birçok zorlu süreçten geçti. Ben mücadelemi devam ettireceğim beni ancak ülkücü irade gönderir. Onun dışında kimseye boyun eğmem”.
Sayın Bahçeli,
Siyasette kovulmadan gitmek esastır. Bir Kongre ile gitmeniz “DAVA”ya zarar verecektir. Siz beni dinleyiniz  ve ÜLKÜCÜ İRADE SİZİ GÖNDERMEDEN İSTİFA MÜESSESİNE MÜRACAAT EDİNİZ. En hayırlı yolda budur…