BİR GARİP ORHAN


Orhan EROL UNUR GEÇMİŞTEN BUGÜNE...
 
 


BİR GARİP ORHAN

 

Bir garip aşığım ben

Anadolu’nun bağrından kopan

Bozkırın keskin havasından

Gönül hey!

Sert esen bir boran gibiyim


Ne Veli’nin oğlu Orhan’ım ne de delinin

Ben Yaralılardan ser komiser Mustafa’nın

Son çocuğuyum Konya ilinden

Konya ilinden hey!

Şimdilerde gurbet elinde yabancı gibiyim.

 

Bir âşığım ben Mevlana kökenli

Yüreğim bozkırın keskin esen yeli gibi

Kasırga kalacak geriye benden belki

Dostlar hey!

Gidiyorum artık günler dar gibi.

17.09.2010

Orhan Erol UNUR

 

 ***

 

 SEVER DURURUM

Bir gönül şarkısıydı seninle gelen

Yaşlanmış gönlümde rüzgâr estiren

Ağarmış saçlara kararmış rengi

Gözlerindeki ışıktı yeniden veren.

 

Yorulmuş kalbimde yeşeren sevgi

Ökseye tutulmuş yavru kuş misali

Çırpınmakta şimdi derinden

Altmışımdan sonra ne olur, bilmem.

 

Sana olan tutkum bir hevestir bilirim

Uzaktan olsa sever dururum

Altmışını kabul etmez, ölürüm

Yaşlanmış gönlümde rüzgâr estiren.

 

15.05.1999

Orhan Erol UNUR

 

***

İNAN

Gönlümde hep bahar yeli estiği zaman

Aklıma sen gelirsin bir tanem inan

Sonbahar rüzgârlarıyla gelen yağmurda

Gözyaşların damla damla içimde inan.

 

Kötü kader bizleri savurdu attı

Sen elde, ben dilde sevdalı kaldık

Ne zaman rüzgârın sesini duysam

Aklıma sen gelirsin bir tanem inan.

 

Sevda mıydı tutku muydu bizimki

Gözüm, gönlüm senin miydi benim mi?

Sonbahar rüzgârlarıyla gelen yağmurda

Gözyaşlarım damla damla içimde inan.

 

Sevda ise sevda idi bizimki

Gözüm, gönlüm senin miydi benim mi?

Kızıl şarap gibi gözyaşlarım kadehte

Dolu dolu içmedik mi seninle.

 

Kötü kader bizleri savurdu attı

Sen elde ben dilde sevdalı kaldık

Ne zaman rüzgârın sesini duysam

Aklıma sen gelirsin bir tanem inan.

 

(13.08.2003)Orhan Erol UNUR

 ***

 ADALI KIZ

 

Yüce çamlar

Deniz

Yemyeşil Adalar

Kalbimdeki aşkı söyleyin

Söyleyin ona

Anlatın benden ne olur

Anlatın ona

Sırma saçlım

Kumralım

Adalı kıza

Kalemimin mısralarına sığdıramadığı bir aşk

Sen, sen Adalı kız, ah.

 

Mayıs- 1961

Orhan Erol UNUR

 

***

KORKU

Yıllar ne çabuk geçti hayret

İstediklerimi elde edemeden

Bugüne kadar fark etmemiştim

Saçlarımın beyazlaştığını

Dün sevdiklerimin birini elinden almak istediler

Ne zormuş meğer

Rüyada gibiyim sanki

Birer birer

Yuvadan uçacaklarmış meğer

Palazlanan yavru kuşlar ister istemez

Hayatın çilesi

Doğanın gerçek kanunun buymuş

Kafesin ağzı açılmaya görsün bir kere

Sonunda başladığın yere dönmek korkusu mu bu

Sevdiklerin gittikçe birer birer.

 

Orhan Erol UNUR

***

RAHMET OLA

Göçmeye başladı eski dostlar

Birer birer mahalleden ahirete

Yaprak dökümü de değil

Nedir bu gidiş

Beraber yürüdüğümüz bu yollarda

Bir yalnızlık, bu ne sessizlik

Önce yaşlılar giderdi sözüm ona

Şimdi gençlerde katıldı bu kervana

Yaprak dökümü değil bu gidişte ne

Bırakıp gittiniz madem

Rahmet ola benden yana hepinize.

 

Orhan Erol UNUR

 ***

KIZLARIM

Yıl 1967

Bir kafes aldım

Yıl 1968

Kafeste bir kanaryam oldu

Yıl 1972

Yalnızlıktan kanaryamın canı sıkıldı

Yanına bir serçe aldık

Yıl 1980

Baktım ki bir sabah

Kafese bir karga girmiş

Kovaladı kanaryamı

Sıra serçeye mi geldi ne

Gagalayıp duruyor eyvah

Kalırsak karganın eline.

1993

Orhan Erol UNUR

 

***

ÖLÜME HAZIR MISIN?

 

Doğmadan sorsalardı kulağına

Dünyaya gelmeye

Hazır mısın?

Bir kumar oynamak ister miydin

Yaşamla?

İyisiyle kötüsüyle

Üçte birini yetişmekle

Kafana göre yaşamakla

Ölümü beklemekle

Şansına kaderine

Ertesi gün gitmeye de

Ölüme hazır mısın?

Doğmadan sorsalardı kulağına

Böylesine boş bir dünyaya

Gelmek ister miydin

Kulağına söyleselerdi eğer

Bu işte pazarlık payı, torpil yok

Yarına çıkmanın garantisi de

Doğmadan önce

Dünyaya gelmeye ve yaşamadan ölmeye

Hazır mısın?

Orhan Erol UNUR



Tarih: 01.07.2015 09:33